ARTICLE
18 July 2025

Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu Üyelerinin Şirketle İşlem Yapma Ve Borçlanma Yasağı – Türk Ticaret Kanunu Madde 358, 395 Ve 396 Kapsamında Genel Kurul İzninin Niteliği

SO
Sakar Law Office

Contributor

Sakar is a client and solution oriented, investigative and innovative law firm based in Istanbul. Our Firm is committed to provide our clients with high-quality legal services and business-minded approach. We are a full service law firm to clients across a wide range of areas including Mergers and Acquisitions, Corporate and Commercial, Contracts, Banking and Finance, Competition, Litigation, Employment, Real Estate, Energy, Capital Markets, Foundations, E-commerce, Media and Technology, Data Privacy and Data Protection and Intellectual Property. In order to offer the best possible service for our clients, we harness the latest market developments in legal technology and innovation and we closely follow the legislative changes in Turkish Law. Our lawyers are multi-specialists, equipped to handle a broad range of legal matters. In addition to our depth of experience and awareness of market practice, clients know they will benefit from our team’s innovative mindset and willingness.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ("TTK"), anonim şirketlerde pay sahipleri ve yönetim kurulu üyelerinin hak ve yetkileri üzerinde birtakım yasaklar ve sınırlamalara hükmetmektedir.
Turkey Corporate/Commercial Law

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ("TTK"), anonim şirketlerde pay sahipleri ve yönetim kurulu üyelerinin hak ve yetkileri üzerinde birtakım yasaklar ve sınırlamalara hükmetmektedir. Bu yasaklar ve sınırlandırmaların konulmasında şirket malvarlığını ve ortaklık yapısını koruma amacı ön plana çıkmaktadır. Bu çerçevede, TTK madde 358 pay sahiplerinin şirkete borçlanmasını düzenlerken, 395 ve 396. maddeler ise yönetim kurulu üyelerinin işlem yapmalarını, rekabet yasağını ve pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyelerinin borçlanma yasağını düzenlemektedir. Söz konusu hükümler; şirket ile yönetim kurulu üyeleri ve ortaklar arasında olası menfaat çatışmalarını önleme amacı taşıyan tamamlayıcı bir sistem oluşturmaktadır. Ancak uygulamada karşılaşılan genel kurul tarafından "önceden ve toptan" verilen izinler, bu koruyucu mekanizmaları işlevsiz hale getirebilmektedir.

Pay Sahiplerinin Borçlanma Yasağı (TTK madde 358)

TTK madde 358 uyarınca pay sahipleri şirkete borçlanamaz meğerki sermaye taahhüdünden doğan vadesi gelmiş borçlar tamamen ifa edilmiş, şirketin serbest yedek akçeleri ile hesaplanacak kârı geçmiş yıl zararlarını karşılayacak düzeye varmış olsun. Şartların kümülatif olarak aranıyor olması, şirket malvarlığını korumakla birlikte hâkim ortaklar ve diğer pay sahipleri arasında doğabilecek olası çıkar çatışmalarını önleme amacı taşır.

Bu yasağın kapsamı ise doktrinde tartışmalıdır. Bir görüş bu yasağın geniş yorumlanması gerektiğini ileri sürerek, söz konusu şirketten nakit para ve aynî borçlanmaların yanı sıra pay sahiplerinin borçlarından dolayı şirketin üçüncü kişilere garanti, kefalet ve/veya teminat vermesi, sorumluluk yüklenerek ortakların borçlarını devralması gibi işlemlerin de yasak kapsamı dahilinde olduğunu öne sürmektedir. Karşıt görüş ise ortakların şirkete borçlanma yasağının daha dar yorumlanması gerektiğini ve bu yasağın yalnızca nakdi ve ayni borçlanmaları kapsadığını öne sürmektedir. Nitekim bu daraltıcı yorum, ortakların ve yönetim kurulu üyelerinin borçlanma yasağı nedeniyle yapacakları her türlü işlem öncesinde genel kurul nezdinde izin alma ihtiyacı duymalarını ve bu yüzden oluşacak olası gecikmelerin ticari hayatın olağan akışına uymayacak sonuçlar doğurmasını engellemeyi hedefler.

Yönetim Kurulu Üyelerinin İşlem Yapma ve Borçlanma Yasağı (TTK madde 395 ve396)

TTK madde 395 uyarınca, yönetim kurulu üyeleri genel kuruldan izin almaksızın şirketle kendileri veya başkası hesabına işlem yapamaz, aksi halde şirket yapılan işlemin batıl olduğunu ileri sürebilir. Aynı zamanda madde 395 yönetim kurulu üyelerinin borçlanmaları ve genel kurul izni olmadan işlem yapmalarını da yasaklar.

TTK madde 395/1 hükmü ile düzenlenmiş yönetim kurulu üyelerinin şirketle işlem yapma yasağı; yönetim kurulu üyelerinin, şirketle kendi adına veya bir üçüncü kişinin temsilcisi olarak şirketin işletme konusuna girsin girmesin her türlü işlem yapmasını kapsar. Aynı maddenin ikinci fıkrası ile birlikte düzenlenmiş olan yönetim kurulu üyelerinin şirkete borçlanma yasağı ise TTK madde 358'de olduğu gibi şirket malvarlığını ve pay sahiplerini koruyan bir hükümdür. Aynı zamanda TTK madde 396 uyarınca yönetim kurulu üyeleri için rekabet yasağı şirketlerin gündemine gelmektedir, yönetim kurulu üyeleri şirketin faaliyet alanı içerisine giren ticari işleri kendisi veya bir başkası adına yapamayacaktır, aksi durumda şirket zararının tazmini genel kurul tarafından istenebilir. Sözü geçen yasaklar ve çıkar çatışmalarını engelleyerek şirketin malvarlığını koruyan hükümler, pratikte karşılaştığımız otomatik izinler (önden ve toptan nitelikte) ile aşılmaktadır ve anonim şirketlerde pay sahiplerini, hâkim ortaklar ve yönetim kurulu üyeleri karşısında savunmasız bıraktığı görülmektedir. Bu yüzden oluşan uyuşmazlıkların ve yönetim krizlerinin ise birçok anonim ortaklıkta şirketleri geriye düşüren bir etki yarattığını görmek de mümkündür.

Yönetim Kurulu Üyesi Olan Pay Sahipleri: Hangi Hüküm Uygulanır?

Pay sahibi sıfatı ile aynı ânda yönetim kurulu üyesi sıfatını taşıyan kişiler açısından borçlanma yasağı iki açıdan ele alınmalıdır; TTK madde 358 kapsamında borçlanmaya ilişkin özel ve mutlak yasak ve TTK madde 395 kapsamında düzenlenmiş olan yönetim kurulu üyelerine genel kurul izni olmaksızın işlem yapma yasağı.

Hangi hükmün uygulanacağını belirlerken dikkat edilmesi gereken en önemli unsur yapılan işlemin niteliği olacaktır. TTK madde 358, özel bir düzenleme olup "pay sahiplerinin şirkete borçlanmasını" yasaklamaktadır. Yönetim kurulu ve pay sahibi sıfatlarını birlikte taşıyan kişinin şirkete borçlanmak istediği hallerde bu madde öncelikli uygulanır. Örneğin söz konusu kişi pay sahibi ve yönetim kurulu üyesi sıfatlarını aynı ânda taşıyor ve şirketle kendi adına borçlandırıcı bir işlem yapmak istiyorsa bu duruma TTK madde 358 hükmü öncelikle uygulanacak olup genel kurulda işlem yapma yasağına yönelik verilen izinler, şirketin durumu TTK madde 358'in getirdiği şartları kümülatif olarak karşılamıyorsa bir işe yaramayacaktır. Fakat söz konusu olan işlem borçlanma niteliğinde değil ise örneğin yönetim kurulu üyesi ve aynı zamanda pay sahibi olan kişi sahip olduğu bir arsanın şirkete satılması için sözleşme yapmak istediğinde işlem borçlanma niteliğinde olmayacağı öncelikle TTK madde 358'in uygulanması gerekmeyecektir ve somut olaydaki işlem için TTK madde 395 kapsamında genel kuruldan alınabilecek izin ile işlem yapılabilecektir.

Genel Kurul İzninin Niteliği

Yukarıda da bahsedilen genel kurul izni ise yönetim kurulu üyelerinin şirketle işlem yapabilmelerini veya rekabet edebilmelerini sağlayan bir istisna mekanizmasıdır. Ancak bu izin TTK madde 358 bakımından hiçbir etkiye sahip değildir. Bu izin etkisini TTK madde 395 ve 396 bakımından doğurmakta olup şirket menfaatleri gözetilerek verilmelidir. Aynı zamanda bu iznin verilmesi konusunda da doktrinde farklı yaklaşımlar söz konusudur. Bir görüş genel kurul izninin şekli bir unsur olduğunu, önceden ve toptan verilmesinin de geçerliliği etkilemeyeceğini savunurken, bir diğer görüş bu iznin yalnızca somut işlemler bazında verilmesi gerektiğini, aksi takdirde yönetim kurulu üyelerinin sınırsız hareket alanına sahip olacağını savunur.

Otomatik İzinlerin (Toptan ve Önceden) Yol Açtığı Sorunlar

Uygulamada sıkça rastlanan sorunlardan birisi de genel kurulun, yönetim kurulu üyelerine genel kapsamda yetki verip geniş bir hareket alanı sağlanmasıdır, örnek olarak "şirketle işlem yapabilir" veya "rekabet edebilir" şeklindeki genel kurul kararları verilebilir. Bu tür izinler, şirket menfaatinin korunamaması, küçük pay sahiplerini dezavantajlı konuma getirme ve çıkar çatışmalarına sebep olma gibi sakıncalar doğurmaktadır. Yüksek yargının da konusu olan uygulamadaki bu sorun özelinde Yargıtay 11. HD, 2017/4921 E., 2018/6763 K. sayılı kararında genel kuruldan alınan toptan izinlerin, her somut işlem için geçerli sayılamayacağını, izinlerin işlem bazında ve menfaat değerlendirilmesi yapılarak verilmesi gerektiğini belirtmiştir.

Sonuç

Anonim şirketlerde pay sahibi yönetim kurulu üyelerinin işlem yapma ve borçlanma yasağı, Türk Ticaret Kanunu'nun şirket menfaatlerini koruma amacının bir yansıması olup TTK madde 358, 395 ve 396 ile düzenlenmişlerdir. Şirket malvarlığının korunması adına pay sahiplerinin borçlanmasını izinle aşılamayacak bir şekilde yasaklayıp birtakım kümülatif şartlara bağlarken TTK madde 358 kapsamı dışında kalıp madde 395 ve 396 kapsamına giren işlem yapma ve rekabet durumlarında genel kurul izni bu durumlar için getirilen yasakların aşılmasını sağlar. Ancak uygulamada sıkça karşılaşılan ve adeta otomatikleşen genel kurul izinleri bu koruma mekanizmasının işlevselliğini zayıflatmaktadır. Bu tür izinlerin, her somut işlem özelinde şirket menfaatlerinin değerlendirilememesi, küçük pay sahiplerinin haklarının korunamaması ve yönetim kurulu üyelerine sınırsız hareket alanı sağlaması riskleri vardır.

Şirketler için değerlendirme kapsamında ele alınabilecek temel çıkarımlar ise aşağıdaki gibidir:

  • Genel kurul izinleri, yalnızca somut işlem bazında ve gerekçeli olarak verilmelidir.
  • Toptan izin uygulamaları, şirket menfaatleri ile pay sahipleri arasındaki hassas dengeyi bozmaktadır.
  • İç denetim mekanizmaları ve bağımsız üyelerin onayı, izin süreçlerinde daha etkin kullanılmalıdır.

Sonuç olarak; izin mekanizmasının, yönetim kurulu üyelerine otomatik yetki tanıyan bir kalkan değil, şirket çıkarlarını gözeten istisnai bir koruma aracı olduğu unutulmamalıdır. Uygulamada bu yaklaşımın benimsenmesi hem yasal uyuşmazlıkların önlenmesi hem de şirketlerin sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahiptir.

***

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More