ARTICLE
6 August 2025

Marka Hukukunda Önceye Dayalı Kullanım Hakkı

U
Urey Law Firm

Contributor

Ürey Law Firm, founded by Ali Ürey with 40 years of experience, provides comprehensive legal services across various industries. With a team of 15+ experts, we offer tailored, result-oriented solutions in consultancy and litigation. Our client-focused, dynamic approach ensures effective legal and commercial support both nationally and internationally.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ("Kanun") ile tescilli marka hakkına dayalı koruma sistemi öngörülmüş olsa da, belirli şartların varlığı halinde tescilsiz markaların da hukuki korumadan yararlanabileceği kabul edilmektedir.
Turkey Intellectual Property

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ("Kanun") ile tescilli marka hakkına dayalı koruma sistemi öngörülmüş olsa da, belirli şartların varlığı halinde tescilsiz markaların da hukuki korumadan yararlanabileceği kabul edilmektedir. Uygulamada sıklıkla gündeme gelen bu durum, Kanun'un 6/3. maddesinde düzenlenen "önceye dayalı kullanım hakkı" kavramı ile açıklanmaktadır. Bu bilgi notu kapsamında söz konusu hakkın tanımı, dayanağı, koşulları ve uygulama alanlarına değinilmektedir.

Although trademark rights are principally acquired through registration under Industrial Property Code No. 6769 ("Law"), in certain cases, prior use of an unregistered sign may also benefit from legal protection. This situation, frequently encountered in practice, is regulated as the 'right of prior use' under Article 6/3 of the Law. This legal brief addresses the definition, legal basis, conditions, and practical implications of this right.

Marka hakkı, kural olarak, bir işaretin Türk Patent ve Marka Kurumu ("TÜRKPATENT") nezdinde tescili ile doğar. Ancak hukukumuzda, tescilli bir markadan önce kullanılmış olan tescilsiz bir işaretin, belirli koşullar altında öncelik hakkı tanınarak korunması mümkündür.

Önceye dayalı kullanım hakkı, dürüst ve iyi niyetli biçimde markasını/işaretini uzun süredir kullanan ancak herhangi bir nedenle tescil ettirmemiş olan kişilere, sonradan yapılan tescillere karşı bir savunma mekanizması sunmaktadır.

1. Yasal Düzenleme Ve Kavramsal Çerçeve

Kanun'un 6.maddesinde nispi ret nedenleri düzenlenmiştir. Nispi ret nedenleri, TÜRKPATENT tarafından ancak hak sahiplerinin itirazı üzerine incelenmektedir. Kanun'un 6. maddesinin 3. fıkrası uyarınca; "Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir." tescilsiz ancak önceden kullanılmış markaların, sonradan yapılan başvurulara karşı ileri sürülebilmesi ve hükümsüzlük nedeni sayılması mümkün kılınmıştır.

Bu maddeyle, tescilsiz de olsa markasını aşağıda belirtilen şartlar ile fiilen kullanan kişilere, sonradan yapılan tescillere karşı sınırlı da olsa bir koruma sağlamaktadır. Bu yolla tescilden önce doğmuş marka hakkı sahibi "gerçek hak sahibi" olarak tanımlanmaktadır.1

Bu kapsamda, marka hakkının mutlak anlamda tescille doğduğu ilkesine bir istisna getirilmiş ve dürüst, ayırt edici ve istikrarlı kullanım koşuluna bağlanarak markanın kullanımı da koruma altına alınmıştır.

2. Önceye Dayalı Kullanım Hakkının Koşulları

Önceye dayalı kullanım hakkının ileri sürülebilmesi için koruma talep eden, markasını daha önce kullanmaya başladığını, markanın piyasada tanındığını ve ayırt edici hale geldiğini kanıtlamak zorundadır. Bu kapsamda aşağıdaki koşulların bir arada bulunması gerekmektedir:

a. Kullanımın Başvuru Tarihinden Önce Gerçekleşmiş Olması

Kullanım, marka başvurusu ilan tarihinden önce Türkiye'de ciddi ve kesintisiz biçimde olmalıdır. Daha sonra başlayan kullanım bu kapsama girmez. Burada, fiili kullanım tarihi esas alınır.

b. Kullanımın Ciddi Olması

Ciddi kullanım (genuine use, ernsthafte Benutzung), markanın ticari amaçla, belirli bir süre boyunca ve sistematik biçimde piyasada sunulması anlamına gelir. SMK m. 9'daki "ciddi kullanım" kriteri burada da kıyasen uygulanabilir. Kullanımın gerçek, sürekli ve ticari nitelikte olması gerekmektedir. Kullanımın reklam, fatura, irsaliye, ürün ambalajları, reklam materyalleri veya sosyal medya gibi yollarla belgelenebilir olması gerekir.

c. Aynı veya Ayırt Edilemeyecek Kadar Benzer Mal/Hizmet Sınıflarında Yer Alması

Önceden kullanılan tescilsiz işaretin, sonradan tescil edilen marka ile aynı veya benzer mal/hizmet sınıfların yer almalıdır.

d. Ayırt Edicilik ve Tanınmışlık

İşaretin ayırt edici hale gelmiş olması veya sektörde belirli bir tanınmışlığa ulaşmış olması gerekir. Bu kapsamda ayırt edicilik kazanmış tescilsiz markalara da koruma sağlanır.

e. Hakkaniyete Uygun Kullanım

Kullanım, kötü niyetli olmamalı ve taklit, karıştırma kastı ya da kötüye kullanım halinde koruma sağlanmaz.

3. Koruma Mekanizmaları

Önceye dayalı kullanım hakkına dayanılarak aşağıdaki hukuk yollarına başvurulabilir:

  • Tescil başvurusuna itiraz (SMK m.6/3 m. 17): Marka başvurusu ilan edildikten sonra, önceki kullanım sahibi 2 ay içinde itiraz ederek markanın tescil edilmesini engelleyebilir
  • Markanın hükümsüzlüğü davası (SMK m. 25): Markanın tescil edilmiş olması durumunda, önceki kullanım sahibi, markanın hükümsüzlüğünü dava yoluyla talep edebilir.
  • Haksız rekabet davası (TTK m. 54 vd.): Önceki kullanıma rağmen başkası aynı işareti kullanıyorsa, ticari itibarın zedelenmesi, müşteri çevresinin karıştırılması gibi gerekçelerle haksız rekabet hükümlerine başvurulabilir.

4. Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar

Önceye dayalı kullanım hakkı ileri sürülürken en çok karşılaşılan sorun, ispat güçlüğü ve tanınmışlığın ayırt edici hale gelmemiş olması ya da kullanımın sadece dar bir coğrafi bölgede gerçekleşmiş olmasıdır. Yargıtay, istikrarlı ve yoğun kullanımı aramakta; münferit ya da geçici kullanımları yeterli görmemektedir.

Bu nedenle, kullanımın faturalar, sevk irsaliyeleri, ürün ambalajları, broşür ve kataloglar, reklamlar, sosyal medya paylaşımları, web sitesi içerikleri gibi sektörel tanınırlığı ortaya koyan somut belgelerle ispatlanması önem taşımaktadır.

Son olarak, önceye dayalı kullanım hakkı, başlı başına güvenli bir koruma yöntemi olmayıp, tescilsiz markaların, kötü niyetli başvurulara karşı savunma yapabilmesini mümkün kılmaktadır.

SONUÇ:

1. Marka hukukunda kural, hakların tescil ile doğmasıdır. Ancak 6769 sayılı Kanun'un 6/3. maddesi ile getirilen önceye dayalı kullanım hakkı, tescilsiz de olsa markasını ticari hayatta fiilen kullanan kişilere sınırlı da olsa bir koruma sağlamaktadır.

2. Bu koruma, başkası tarafından yapılacak tescil başvurusuna karşı itiraz ya da tescilli markanın hükümsüzlüğü talepleri ile gündeme gelebilir. Ancak bu hakka dayanılabilmesi için önceki açık, sürekli ve ayırt edici kullanımın ispat edilmesi gerekir.

3. Önceye dayalı kullanım hakkı, marka tesciline alternatif değil, tescil edilmemiş markaları kötü niyetli başvurulara karşı korumayı hedefleyen sınırlı bir güvence aracıdır. Bu nedenle, marka kullanan işletmelerin ve girişimcilerin, markalarını mümkün olan en kısa sürede tescil ettirmeleri, hukuki güvenlik açısından elzemdir.

Footnote

1 Ece Eyigün,"Marka Hakkının Sınırları" İstanbul Bilgi Üniversitesi Lisansüstü Programlar Enstitüsü, İstanbul, 2019, s.38

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More